
8 bin 500 yıllık tarihi boyunca Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden birisi olan İzmir’de, bu birikimin izlerini görebileceğimiz pek çok yapı yer alıyor. İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) ofisi, bu yapılardan biri olan Çukur Han’da yer alıyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde dahi bahsi geçen bu yapının restorasyonu, çelik ve ahşap güçlendirme ile tarihi dokusuna uygun şekilde tamamlandı.
İZPA ofisinin burada yer alması ise, depremlerden ve yangınlardan en az hasarla çıkarak doğal afetlere karşı dirençli, döngüsel bir İzmir şehri için yürütülen çalışmalara verilen öneme işaret ediyor. Günümüze kadar Çukur Han’daki dükkan sahiplerinden bazıları Sabri ve Ali Şükrü beyler, Filipoçi ve Şürekası, Yafe Elbağlı, Manifaturacı Jon Kohen, Şeyhzade biraderler, Yako Sidi, Vitali Abram, İsak Barmaymon, Bakırcıyan ve Ogard Franko gibi isimler olmuş. Bu isimler hatıralarıyla İzmir’in geçmişteki ve günümüzdeki çok kültürlü yapısına dikkat çekerken, İzmir’de döngüsel kültürün taşıyıcılarından biri olan “birbirimizle uyum” ayağına verilen önemi gösteriyor. Bugüne kadar matbaa, atölye, lokanta, kahveci ve sigorta bürosu olarak kullanılan han, 17. yüzyıldan itibaren resmi kayıtlarda yer alıyor ve kervansaray niteliği taşıyor.
Kent tarihinin anıt yapılarından birisi olan Çukur Han, İZPA’nın yanı sıra İzDoğa, Cittaslow Metropol Ofisi ve İzTarım’a ev sahipliği yapıyor. Han, geçmişten gelen estetik ve tarihi dokusuyla kapılarını bütün İzmir Gönüllüleri’ne açıyor.