İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir'in kırsal havzalarını, yerel üreticilerin doğayla uyum içinde kültürel ve ekonomik olarak beslenebileceği alanlar olarak görmektedir. 

Bu hedef doğrultusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi, iki kurum tarafından yürütülen bütüncül bir strateji uygulamaktadır. İlk kurum, İzmir Planlama Ajansı (İZPA)'nın bir direği olarak çalışan İzmir Tarım Geliştirme Merkezi'dir. İkincisi ise, Belediyenin tarım stratejisinin uygulanmasını destekleyecek insan kapasitesini artırmayı amaçlayan Döngüsel Tarım Okulu'dur.

İZPA ve İzTarım (İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarım şirketi), Döngüsel Tarım Okulu'nun müfredatını oluşturmak için birlikte çalışmaktadır.

  1. Yetiştirilen ürünler, yetiştirildikleri bölgenin mikro iklimiyle uyumlu olmalıdır.
  2. Ürünler, su ve elektrik talepleri düşük olmalı ve düşük karbon ayak izi oluşturmalıdır.
  3. Üretim için kullanılan dışsal girdiler, aşırı su ve karbon ayak izine sahip olmamalıdır.
  4. Üretim, büyük ölçekli kazılar ve doğal topoğrafyanın bozulması yoluyla gerçekleştirilmemelidir.
  5. Üretimde biyolojik çeşitliliği azaltan yoğun müdahalelerden kaçınılır.
  6. Üretim, bulunduğu havza ve coğrafyanın doğal karakteriyle uyum içinde yapılır.
  7. Üretilen ürünler, üreticileri, tüketicileri ve bölgenin biyolojik çeşitliliğini olumsuz etkilemeyecek şekilde işlenmelidir.
  8. Üretim yöntemleri, mümkün olduğunca bölgeye özgü arazi bakım uygulamalarını içermelidir.

Döngüsel Tarım Programı'nın uygulanması, doğaya dayalı tarımı teşvik etmeye katkı sağlar. İzmir Tarım Geliştirme Merkezi aynı zamanda Döngüsel Tarım Programı'nın yasal sertifikalandırıcısı olarak görev yapmaktadır.

Döngüsel Tarım kriterleri doğrultusunda İzmir Tarım Geliştirme Merkezi, bilimsel ve bütünsel yaklaşımlarla planlanmış altı ana direk üzerine inşa edilmiş bir havza odaklı tarım stratejisi uygulamaktadır.

Bu stratejinin geleneksel tarımdan temel farkı, sulama konusunda önemli su tasarruflarına odaklanması ve bu sayede kuraklıkla mücadele etmesidir. Bu strateji yalnızca tarımı tarımsal arazilerle sınırlı bir faaliyet olarak değil, tohum aşamasından son tüketiciye kadar süreci içermekte ve yoksulluk azaltımına katkıda bulunmaktadır.

İzmir Tarım Geliştirme Merkezi stratejisinin ikinci farkı yoksulluk azaltımına odaklanmasıdır. Satış ve pazarlama eylem planlarını stratejik olarak uygulayarak ürünlerin katma değerini başlangıçtan itibaren artırmakta, yoksullukla mücadele etmekte ve refahı artırmaktadır.

Bugün dünya, küresel iklim acil durumuyla mücadele etmekte ve su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Son dönemde ortalama sıcaklıklardaki artış göz önüne alındığında, su kaynaklarının etkili ve ekonomik bir şekilde kullanılmasının önemi açıkça ortaya çıkmıştır.

İzmir Tarım Geliştirme Merkezi stratejisinin temel taktiklerinden biri, sulama gerektirmeyen tarım ürünlerini yetiştirmeye vurgu yapmasıdır, yağışa veya etkili sulama yöntemlerine dayanmaktadır. Sonuç olarak, İzmir'in hedefi tarımsal sulama için kullanılan su miktarını en az %50 azaltmaktır. Bu %50'lik azalmanın büyük bir kısmı uygun tarım ürünlerini uygun yerlerde yetiştirerek tamamlanacaktır.

Bu şekilde, maliyetli yatırımları (barajlar veya kuyu açma gibi) azaltarak önemli karlılık elde edilecektir. İklim acil durumu ve kuraklıkla etkili bir şekilde mücadele edilirken, diğer taraftan üretim verimliliği ve kar artırılarak kırsal kalkınma sağlanacaktır.

Sonuç olarak, İzmir'in tarım stratejisi, Türkiye'nin diğer bölgeleri ve dünyanın diğer bölgelerinde de uygulanabilir bir yerel model oluşturmaktadır.

İzmir Tarım Geliştirme Merkezi'nin strateji vizyonu altı temel üzerine inşa edilmiştir:

Bölgeye özgü stratejik ürünler
Bu bağlamda, minimum su kaynakları kullanımı gerektiren bölgeye özgü stratejik ürünlerin seçilmesine odaklanılmaktadır. Bu kategori içinde başlıca sonuçlar küçük baş hayvansal et ve süt ürünleri, tahıllar ve yerel yem bitkileridir. Ardından zeytinyağı ve nihayet üzüm ürünleri gelmektedir. İzmir tarımının kapsamı içinde, bu stratejik ürünlerin yanı sıra kestane, su ürünleri ve aromatik bitkiler gibi diğer ürünler de desteklenmektedir. Bu ürünler potansiyel olarak yüksek pazar değerine ve ihracat olasılığına sahiptir, yağışla yetişir, minimum sulama gerektirir ve geniş alanlarda büyük ölçekli üretim potansiyeline sahiptir.

Bu konu kapsamında, Türkiye'de ilk kapsamlı mera hayvancılık destek projesi olan Mera İzmir Projesi uygulanmaktadır. Proje, kırsal yoksulluğu sona erdirmeyi, kuraklıkla mücadeleyi ve güvenli ve sağlıklı gıdaya erişimi artırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, meralarda hayvanlarını otlatan ve yerel ve susuz gıda ürünleri ile desteklenen küçük üretici kooperatiflerine destek vermektedir.

Proje kapsamında toplam 5117 çoban tespit edildi ve Türkiye'nin ilk çoban haritası oluşturuldu. Mera İzmir projesi ile meralarda 7 ay veya daha fazla otlayan hayvanlara satın alma garantisi verilerek desteklenmektedir.

Üretim destekleri
Bu çerçevede İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerel üretici kooperatiflerinden doğrudan ürün satın almaktadır. Bu ürünler ekonomik olarak dezavantajlı vatandaşlara ulaştırılmakta ve böylece kırsal ve kentsel alanlar arasında güçlü bir empati köprüsü kurulmaktadır. Ayrıca, çiftçilere ve üreticilere makine ve ekipman desteği sağlamak amacıyla makine parklarının geliştirilmesini içeren çalışmalar devam etmektedir. Planın bir parçası olarak küçükbaş hayvancılık, arıcılık, tohumlar ve meyve fidanları için destek de devam edecektir.

Satın alma ve satış garantisi
İzmir'in tarım stratejisinin temelini, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çiftçilere, üreticilere ve hayvan yetiştiricilerine sağlanan satın alma ve satış garantisi oluşturacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İzTarım adlı tarım şirketi, üreticilerden satın aldığı ürünlerin lojistik, işleme, paketleme, satış ve pazarlama zincirini yönetmektedir. Bu operasyonların tamamını belediye adına yürüten İzTarım, diğer tarım şirketlerine ve kooperatiflere örnek teşkil etmektedir.

Satış garantisi sağlamak için, İzmir Tarım Geliştirme Merkezi, yerel üretici kooperatiflerine ürünlerini markalaştırma, pazarlama ve ihracat konularında doğrudan destek sunmaktadır.

İşleme ve doğrudan satış
İzTarım, İzmir'in Bayındır ilçesinde toplam yatırım maliyeti 400 milyon TL olan, 18.000 m2 alanda, kapalı alanı 6.000 m2 olan bir süt işleme fabrikası kurdu. Bu tesiste günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahiptir ve tek vardiya çalışması durumunda yılda 36 milyon litre süt işleme kapasitesi sunacaktır.

130 kişiye istihdam sağlayan fabrikanın tüm ham madde tedariki, kooperatifler aracılığıyla küçük aile işletmelerinden sağlanmaktadır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir'de üretilen sütün onda birini hedeflemesine rağmen, koyun sütünün fiyatını yüzde yüz düzenlemiştir. Bu durum, İzmir ekoloji bölgesinin ayrılmaz değeri olan koyun sütünün ekonomiye yeniden kazandırılmasını beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, bir yerel yönetim olarak belediye, koyun sütünün fiyatını adil bir şekilde düzenlemekte önemli bir rol oynamıştır.

Ürün planlaması ve bir çoban haritası ile başlayan süreç, "İzmirli" markası altında küçük üreticilerden satın alınan ürünlerin piyasaya sürülmesiyle sonuçlanmıştır. Bugün, İzmir meralarında üretilen en sağlıklı süt, İzmir halkının erişebileceği sağlıklı bir gıdaya dönüşmüştür.

Bayındır Süt Fabrikası yalnızca bir kamu yatırımı olmanın ötesinde, sosyal, ekonomik ve ekolojik temellere sahip olan bir yerel yönetimin yepyeni bir vizyonunun sonucudur.

Agro Turizm 
Bugün tarım sadece üretimle ilişkilendirilmiyor. Bu geniş ekosistem, özellikle tarım turizmi alanında birçok alanda çeşitli yan ekonomiler ve gelir akışları yaratmaktadır. İzmir'in tarım stratejilerinden biri, çiftçilerin yıl boyunca ek gelir elde etmelerini sağlayarak tarım turizmi faaliyetlerini uygulayarak kırsal kalkınmayı teşvik etmektir.

Değerlendirme ve İzleme
İzmir Tarım Geliştirme Merkezi'nin stratejisi, sürekli olarak araştırma ve geliştirme faaliyetleri, kapasite oluşturma ve sertifikasyon süreçleri aracılığıyla izlenmekte, değerlendirilmekte ve geliştirilmektedir.

İzmir'in tarım stratejisinin uygulanmasından kaynaklanması beklenen on çıktı şunlardır:

  1. Tarımsal su kullanımı %50 azaltılarak içme suyumuz korunur.
  2. Sulamaya ihtiyaç duymayan yerel tarım ürünleri yüksek ekonomik değere sahiptir ve satın alma garantileri ile desteklenmektedir.
  3. Tarım ürünlerinin markalaştırılması ve pazarlaması desteklenerek katma değerleri artırılmaktadır.
  4. Yüksek potansiyele sahip ihracat kalitesinde tarım ürünleri teşvik edilerek ekonomik büyümeye katkı sağlanmaktadır.
  5. Küçük üretici örgütleri teşvik edilerek çiftçilerin doğdukları yerde sürdürülebilirlikleri sağlanmaktadır.
  6. Kadınlar ve gençler tarım ekonomisinde yeniden etki kazanarak kırsal yaşam kalitesini artırmaktadır.
  7. Tarım alanları sadece gıda üretimi için değil, doğanın tüm yaşam ağına fayda sağlayacak şekilde geliştirilmektedir ve doğa koruma desteklenmektedir.
  8. İklim krizi, toprak, su ve tohumları en dengeli şekilde kullanarak mücadele edilmektedir.
  9. Yerel tohumlar ve hayvan ırkları korunarak tarımın dayanıklılığını desteklenmektedir.
  10. Kent sakinleri sağlıklı, güvenilir ve ekonomik gıdalara erişim sağlarlar.

İzmir Tarım Geliştirme Merkezi, beş ana programı vardır:

  • Tarım genetik kaynaklarının korunması
  • Antik üretim biçimlerinin korunması ve geliştirilmesi
  • İzmir tarım hattı
  • Döngüsel tarım sertifikasyonu
  • Havza ölçeğinde ürün planlaması